Ala canlı!

Of’lu Hoca, acemiliğinde bir köye imam durmuş. Abdesti, namazı, orucu az buçuk biliyormuş ama cenâze yıkamayı bilmiyormuş! Habire duâ ediyor, “Yarabbim, ne olur cenâze zuhûr etmeye” diye yalvarıyormuş! Amma, olmayacak duâ! Dede Korkut ne demiş: “Gidimli gelimli dünyâ, ölümlü kalımlı dünyâ”! Gün olmuş bir cenâze zuhûr etmiş! Yıkanmak üzere câmiye getirmişler. Hocafendi, “Alın gasilhâneye” demiş, almışlar! “Koyun teneşire” demiş, koymuşlar! “Çıkın dışarıya” demiş, “Hocam, eski hocalar cenâze yıkarken biz yardım ederdik” demişler! “Olmaz! Cenâzenin yanında hocadan başkasının bulunması mekruhtur” deyip cemaati dışarı çıkarmış.  Cenâzeyi alel usul yıkayıp kefenlemiş, götürüp gömmüşler! Bir böyle, iki böyle, üç böyle! Milleti almış bir merak! Acabâ bu hoca içeride cenâzelerimize ne yapıyor? Bunu öğrenmek için, köyün gençlerinden biri mahsustan ölmüş! “Hocafendi cenâzemiz var”! “Alın içeriye, koyun teneşire, çıkın dışarıya”!
Of’lu Hoca, almış eline suyu, lifi, sabunu, başlamış yavaş yavaş cenâzeyi yıkamaya! Cenâze de biraz sonra başlamış yavaş yavaş canlanmaya! Hoca bakmış cenâze diriliyor, basmış boğazına! Bildiğince yıkamış, kefenlemiş, dışarıya seslenmiş: “Bana bakın! Bir daha cenâzeyi iyice ölmeden, böyle “ala canlı” getirmeyin! İçeride öldürünceye kadar ne çektim”!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s