Tarihimizin meşhur ayyaşlarından Bekri Mustafa, nasıl olmuş bilinmez ama Sultanahmet Camii’ne imam olmuş.
Ölümlü-kalımlı, gelimli-gidimli dünya! Gün gelmiş, cemaatten biri rahmet-i Rahman’a kavuşmuş. Bekri Mustafa becerebildiği kadarıyla mevtayı yumuş, yıkamış, kefenlemiş, tabuta koymuşlar!
İmam Efendi önde, cenaze omuzlarda, cemaat arkada kabristana doğru yola koyulmuşlar. Mezarlığa iyice yaklaşınca cenaze tabutun kapağını hafifçe kaldırmış ve; “Hocafendi, ben bu işlerin acemisiyim, ömrümde ilk defa öldüm! Şimdi gittiğim yerde soracaklar, sual edecekler! Dünyanın ahvalinden soracaklar! Ne edeyim, ne diyeyim?” diye sormuş! Bekri Mustafa hafifçe gülümsemiş ve; “Geldiğin yerlerde ne var ne yok diye sorduklarında ‘Bekri Mustafa Sultanahmet Camisi’ne imam durdu de’! Onlar memleketin hal-i pür melalini anlarlar” demiş!