Bir mıh bir nal, bir nal bir at…!

Vakt i zamânında bir seyyah, bir han’a inmiş! Atını bağlayıp yemini, suyunu veren hancı çırağı: “Beyim, atınızın sağ arka ayağından bir mıh düşmüş, çaktırsanız iyi olur” demiş. Seyyah, “adaam sende, daha bir sürü mıh var, bir mıhdan ne olacak” demiş. İkinci handa bir mıh daha düşmüş, oradaki çırak da uyarmış, bizimki üstüne uğramamış. Üçüncü handa bir mıh daha, dördüncü handa ilk nal düşmüş, seninki gene “daha bir sürü mıh ve nal var” havasında! Lafı uzatmayalım, her handa bir mıh veyâ nal bıraka bıraka son hana gelmiiş! Oradaki çırak, “Beyim, atınızın ayaklarında nal kalmamış, önünüzde çöl var, böyle yola çıkarsanız, çölün ortasında atın ayağına bir taş batar, kendisi de orda kalır, sizi de orda bırakır. Atınızı nallatın, yola ondan sonra devam edin” demiş. Seyyâhımız, “un gibi kumda taş ne gezer” deyip sürmüş atını çöle! Çırağın dediği gibi, çölün ortasında atın ayağına bir taş batmış, at da orada kalmış seyyah da!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s