Baş müneccim, Çin Pâdişâhı’na günlük raporunu sunmuş: “Pâdişâhım, üç ay sonra bir yağmur yağacak, bu sudan içen herkes delirecek. Ona göre tedbirinizi alın”. Bunun üzerine Pâdişah, hemen devâsâ sarnıçlar inşâ ettirmiş. İçlerini tâze kaynak suları ile doldurtmuş.
Müneccimlerin dediği gibi üç ay sonra o yağmur yağmış. Suyundan içen herkes delirmiş. Pâdişah, önceden aldığı tedbir sâyesinde saray halkını koruma altına almış. Böylelikle, idârecilerin akıllı, yönetilenlerin ise deli olduğu bir garip hal meydâna gelmiş.
Gel zaman git zaman, sarnıçlardaki su azalmaya başlamış. Pâdişah ta, uzak halkalardan başlayarak saray ahâlîsini fedâ etmeye mecbur olmuş. Sonunda su iyice azalınca, ailesi hâriç herkese deli suyunu içirmek zorunda kalmış. Pâdişah ve âilesi akıllı, bunun dışındaki herkes deli! Hazıra dağ dayanmaz! Su iyice azalınca, âileyi de fedâ etmek icâbetmiş. Pâdişah akıllı, herkes deli!
Bu kadar delinin içinde bir kendisi akıllı! Bir, iki, üç… Pâdişah bakmış ki olacak gibi değil, “getirin şu sudan” demiş, bir el testisi suyu tepesine dikmiş!