Rivâyet olunur ki; sıcak bir yaz günü Hazret-i Mesih (Îsâ), arkadaşları ile berâber, Gündüzbey Kasabamız’ın üst taraflarında gezinirken oldukça susamışlar. Mesih Aleyhisselam, âsâsını yere vurunca kayaların arasından bir pınar fışkırmış, doya doya içmişler!
Hazret-i Îsâ oradan ayrıldıktan sonra, bölge halkı ona hürmeten suyun çıktığı yere küçük bir kilise (deyr) yapmışlar ve Deyr-i Mesih (Mesih Kilisesi) adını vermişler. Deyr-i Mesih adı, zamanla “Derme”ye dönüşmüş. İşte bugün içme suyu olarak kullandığımız, artanı da şehrin ortasındaki kanaldan akan suyumuzun hikâyesi budur arkadaşlar!