İkinci Vizit: Uyum

  • Günaydın arkadaşlar! Görüşmeyeli nasılsınız bakalım?
  • İyiyiz Hocam, teşekkürler!
  • Bu gün size ne anlatacağım, biliyor musunuz?
  • Bilmiyoruz Hocam!
  • Cevval bir asistanın ve on tane zehir gibi stajyerin bilmediğini, bu gariban Hocanız nereden bilsin?
  • Ne yapacağız peki Hocam?
  • “Zurnada peşrev olmaz, ne çıkarsa bahtınıza” deyip hastalarımızı ziyaret etmeye başlayalım bakalım. Buyurun ilk odamıza gidelim. Bu arada “zurna” ve “peşrev” dedik! Ayşe arkadaşımız bize açıklayabilir mi acaba, “zurna” ve “peşrev” nedir?
  • Zurna, genellikle düğünlerde davulla birlikte çalınan nefesli bir çalgıdır Hocam!
  • Âferin! Peki “peşrev”e ne diyeceksin?
  • Duyduğum bir kelime, ama anlamını hatırlayamadım Hocam!
  • Kırkpınar güreşlerini seyreder misiniz?
  • Seyrederim Hocam!
  • Pehlivanlar, güreşe başlamadan önce, ısınma hareketleri diyebileceğimiz özel bâzı hareketler yaparlar, ellerini birbirlerine ve dizlerine vururlar. Bu giriş mâhiyetindeki özel hareketlere peşrev denir.
  • Zurnayla ilgisini kuramadık Hocam!
  • Nasıl kuramadınız? Er meydanında pehlivanları teşvik etmek için ne çalınır?
  • Davul ve zurna Hocam!
  • Âferin! Saz sanatçıları da, esas esere geçmeden önce, serbest bir açılış, kendilerine özel bir giriş yaparlar, buna da “peşrev” denir. Pek çok saz çeşidinde, bu girişten sonra esas parçaya geçilir. Zurna da ise böyle bir hazırlığa gerek yoktur, üfleme gücüne göre iyi veya kötü bir ses çıkar. Bu durumda, açıklamaya çalıştığımız “zurnada peşrev olmaz, ne çıkarsa bahtınıza” sözünden ne anlıyoruz arkadaşlar?
  • “Bir işe hazırlıksız başlamak” anlamını çıkardık Hocam!
  • Âferin! Çok doğru anlamışsınız! Hazırlıksız gelmiş bir hoca ile nasıl vizit yapılırmış, şimdi göreceksiniz!
  • İlk odada kıdemli hastalarımızdan Kemal Bey yatıyor, oradan başlayalım!.
  • Günaydın Kemal Bey, hayırlı sabahlar!
  • Hoş geldiniz Hocam, size de hayırlı sabahlar!
  • Bugün nalsısınız bakalım?
  • İyiye doğru bir gidiş var ama çok yavaş gidiyor Hocam!
  • Daha da iyi olacaksınız inşallah! Mikâil Bey, arkadaşlarımız için hastamızı kısaca takdim edelim!
  • Hastamız Kemal Bey 45 yaşında, işçi. 30 yaşından beri plak tip psöriyâzis’i mevcut. Beş yıldır olaya eklemler de katılmış, psöriyatik artropati gelişmiş. Altı aydan beri biyolojik ajan kullanıyoruz. Eskiye göre oldukça iyi durumda.
  • Ne kullanıyoruz?
  • İki haftada bir 50 mg etanersept kullanıyoruz Hocam!
  • Pekâlâ şu anda PASI skoru kaç ?
  • Sekiz Hocam!
  • Sayın Hocam! Kendi aranızdaki doktorca konuşmalardan bir şey anlamıyorum. Ben ne zaman iyileşeceğimi merâk ediyorum. Bu soruma bir cevap verebilir misiniz?
  • Tabii veririz Kemal Bey! Sorunuzun cevâbı: “Sabırla koruk helva olur”!
  • Anlamadım Hocam!
  • Nâdire arkadaşımız ile birlikte anlatmaya çalışalım! “Hasta” kelimesinin İngilizce karşılığı nedir Doktor Hanım?
  • “Patient”tır Hocam!
  • Âferin! What does patient mean?
  • “Sabırlı” demek Hocam!
  • Tekrar âferin! İngilizler hastayı târif etmek için hakîkaten güzel bir kelime bulmuşlar. Demek ki, hastanın iyileşmesi için sabırlı olması gerekiyor! Bu arada başka sabırlı olması gerekenler var mı sizce?
  • Sorduğunuza göre mutlakâ vardır Hocam!
  • Tabii ki var! Sağlık ekibi, yâni bizler hastadan daha sabırlı olmak durumundayız. En sabırlı olması gerekenler ise, kapıda bekleyen hasta yakınları! Demek ki, hastalık ve iyileşmenin her aşamasında, herkes için sabır gerekiyor! Şimdi doğal olarak Kemal Bey soruyor:
  • İyi de Hocam, bu kadar konuştunuz, helvayı ne zaman yiyeceğiz?
  • Dur bakalım Kemal Bey! Helva yapma işini hanımlar daha iyi bilir. Şimdiii, hanım arkadaşlarımızdan, koruktan helva yapmalarını ricâ edeceğiz.
  • Koruk nedir Nergiz Hanım?
  • Tilki uzanamadığı salkıma “koruk” dermiş Hocam!
  • Âferin! Her türlü meyvenin olgunlaşmamış, ham hâline koruk denir, ama özellikle olmamış, yeşil üzüme koruk denir. Evet, şimdi Mayıs ayındayız. Koruklar, hangi ayda üzüm olur?
  • Eylül gibi Hocam!
  • Doğru! Mayıstan Eylül’e kaç ay var?
  • Yaklaşık beş ay var Hocam!
  • Eylül geldi, üzümleri kestik! Helva yapmak için sıradaki iş nedir?
  • Pekmez yapmak Hocam!
  • Pekmez nasıl yapılır hanımlar? Nâlan Hanım anlatabilir mi acabâ?
  • Çiğnenerek veya preslenerek üzümün suyu, yâni şırası çıkarılır Hocam!
  • Sonra?
  • Şıra kaynatılır, koyulaşınca pekmez olur.
  • Pekmezin tortulu ve bulanık oldu Doktor Hanım!
  • Neden Hocam?
  • Çünkü pekmez toprağı katmadın. Elde edilen şıra haşlanır, dikkat edin kaynatılır demedim, haşlanır, içine pekmez toprağı katıldıktan sonra kıl torbalardan süzülür. Bundan sonra, istenen kıvâma gelinceye kadar kaynatılır. Siyah üzüm pekmezi daha akışkan, beyaz üzüm pekmezi daha koyu olur. Evet pekmezi de yaptık! Helvamızı Âhu Hanım pişirsin!
  • Bir tavada tereyağını eritir, içine kattığım unu pembeleşinceye kadar kavururum, üzerine de yeteri kadar pekmez ekler, karıştırırım. Sonra genişçe bir tabağa döker, üzerini tapışlar, Kemal Bey’e ikrâm ederim!
  • Tapışlamak?
  • Kaşıkla hafif bastırıp düzeltmek demek Hocam.
  • Teşekkürler Doktor Hanım! Âfiyet olsun Kemal Bey! Altı ay kadar beklettik ama sonunda helvayı yedik değil mi?
  • Anladım Hocam! “Helva yemek isteyen sabırlı olacak” demek istiyorsunuz.
  • Ne güzel anlamışsınız Kemal Bey! Mikâil Bey, tedâvimize aynen devâm ediyoruz.
  • Bâş üstüne Hocam!
  • Evet arkadaşlar! Bugünkü vizitimizi de yüz akıyla tamamladık!
  • Cildiyeye hâlâ giriş yapamadık Hocam!
  • Bir saatten beri hasta ve sabır üzerine boşuna mı çene yorduk arkadaşlar! Sabredin! Yârın Cildiye’ye öyle bir giriş yapacağız ki çıkmak isteseniz de çıkamayacaksınız! Yârın saat sekizde görüşmek üzere iyi günler arkadaşlar!
  • İyi günler Hocam!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s