İyi geçti Hocam, tavsiyeleriniz doğrultusunda mutlu olmaya çalıştık!
Âferin! Son haftaya girdik hayırlısıyla! Bugün ne konuşacağımıza siz karar verin arkadaşlar!
Sifilizden hiç konuşmadık Hocam!
Konuşalım! Ama önce Zeynep Hanım’dan isminin anlamını bir öğrenelim!
Babasının kıymetlisi, mücevheri demekmiş Hocam!
Aynen öyle! Benim ilk torunumun adı da Zeynep. Dolayısıyla babasının olduğu gibi dedesinin de süsü anlamına geliyor! Evet babasının kıymetlisi, bir de akl-ı selim vardı!
Bozulmamış, temiz, iyiyi kötüden ayırma kâbiliyeti yüksek akıl anlamına geliyormuş Hocam!
Âferin, Allah hepimize böyle bir akıl nasîb etsin!
Amin!
Gelelim sifilize! Sifiliz’i Avrupa’ya kim hediye etmiş Bülent Bey?
Kim ettiyse hiç iyi etmemiş Hocam!
Öyle! Ama, sorumun cevâbını alamadım!
Kristof Kolomb Hocam!
Âferin İsmâil Bey! Peki, hastalığa sifiliz ismi nasıl verilmiş?
Sizden dinleyeceğiz gâlibâ Hocam!
1530’larda İtalyan şâir Fracastôro, “Sifilus, Sive Morbus Gallicus” adlı şiirinde, bu hastalığı taşıyan Sifilus adlı bir Fransız çobanı anlatıyor. Bu çobanın adı, hastalığın da adı olarak yerleşiyor.
Sifilizin dilimizdeki karşılığı nedir Âhu Hanım?
Firengidir Hocam!
Âferin! Firengi ne demek acabâ Şemsettin Bey?
Firenkler’den gelen, Fransızlar’dan bulaşan anlamına geliyor gâlibâ Hocam!
Âferin! Peki, sifiliz bize gerçekten Fransızlar’dan mı bulaştı Nâlan Hanım?
Adı öyle düşündürüyor Hocam?
Devamlı olarak tekrarladığım bir konuda ne kadar haklı olduğumu görüyorsunuz arkadaşlar! Doktor kısmısı, târihe, edebiyata ve halk bilimine biraz aşinâ olursa işi çok kolaylaşır. Mehtap Hanım’a soralım!
Florence Nigthingale kimdir Hemşirânım?
Hemşireliğin kurucusu olarak bilinen İngiliz râhibe ve hemşiredir Hocam!
Âferin! Osmanlı târihinde ki yeri hakkında bilginiz var mı?
Yok Hocam!
1850’lerde İngiltere, Kırım Harbi’nde, “düşmanımın düşmanı dostumdur” kâidesince, Ruslara karşı Osmanlı Devleti ile müttefik olarak savaşırken, Florans Naytingeyl de, hemşire olarak eğitilmiş hayat kadınları ile birlikte İngiliz Ordusu’nda bulunuyordu. Sifiliz, bu hayat kadınları tarafından askerlerimize bulaştırıldı, sonra da bütün memlekete yayıldı.
İngilizler’den bulaştığı halde niye firengi denmiş öyleyse Hocam?
Osmanlı, bütün Batı’yı Firengistan, bütün Batılılar’ı da Firenk olarak adlandırır arkadaşlar! Dolayısı ile Batı’dan geldiği için firengi olarak adı konmuş!
Sifiliz’in bir adı daha var Dursun Bey!
Hatırlayamadım Hocam!
“Ulkus durum” arkadaşlar, yani “sert şankır”! Bir de yumuşağı vardı Nâdire Hanım!
Ulkus molle Hocam!
Âferin! İki kelime daha karşımıza çıktı, ulkus ve şankır, ne dersiniz Nergiz Hanım?
Patolojik sebeplerle oluşan, dermisin tamâmını içine alan ve skar bırakarak iyileşen doku kaybına ulkus veya ülser, papiller dermisi etkileyen ve skar bırakmayan doku kaybına ise şankır denir Hocam!
Âferin Doktor Hanım, dört başı mâmur bir târif oldu!
Teşekkürler Hocam!
Mikâilciğim, bugün hangi hastamızdan başlıyoruz ziyarete?
Seher Hanım’dan başlayabiliriz Hocam!
Günaydın Seher Hanım, hayırlı sabahlar! Nasıl geçti hafta sonumuz?
Ağzım pek iyi değil Hocam, doğru dürüst bir şey yiyemiyorum!
Geçmiş olsun, inşallah biraz sabırla daha iyi olacaksınız! Mikâil Bey, hastamızın durumunu özetleyiverelim bizahmet!
Hemen Hocam! Seher Hanım, 32 yaşında, hemşire, Behçet tanısıyla tâkip ve tedâvi ediyoruz, gerek oral gerek genital, geniş ülserleri var! Göz tutulumu yok!
Kardiyovasküler veya nörolojik tutulum var mı?
Yok Hocam!
Güzel! Ne yapıyoruz Doktor Bey?
Orta doz sistemik steroid ve kolşisin alıyor, yara bakımı yapılıyor Hocam!
Teşekkürler Mikâilciğim! Evet arkadaşlar, Behçet Hastalığı’ndan kısaca bahsetmiştik ama, şimdi biraz daha genişçe konuşalım! Mücâhit bey, uluslararası tanı kriterlerini sayabilir miyiz?
Oral aftlar, genital ülserler, göz tutulumu, deri bulguları ve paterji pozitifliği Hocam!
Âferin! Hepsinin bir arada olması şart mıdır Nevzat Bey?
Aftlar artı iki bulgu yetiyor Hocam!
Âferin! Kaç çeşit aft biliyoruz Ayşe Hanım?
Minör, majör ve herpetiform aftlar var Hocam!
Âferin! Paterji testini nasıl yapıyoruz Şemsettin Bey?
Sol ön kolun iç yüzünde üç noktaya, ikişer santim aralarla, kalınca bir iğne batırıyoruz, işâretliyoruz, iki saat kadar su dokundurulmamasını söylüyoruz Hocam!
Âferin! Ne zaman ve nasıl değerlendiriyoruz Zeynep Hanım?
24 saat sonra, iğne batırılan yerlerde eritemli bir papül ve tepesinde küçük bir püstül oluşmasını bekliyoruz Hocam?
Sadece papül olursa?
Şüpheli reaksiyon diyoruz, 24 saat sonra bir kere daha bakıyoruz Hocam!
Aferin! Bu test ile neyi değerlendiriyoruz Mehmet Bey?
Nötrofil aktivasyonunu Hocam!
Âferin! Evet arkadaşlar, Behçet’i kısaca özetlemiş olduk. Tıp târihimizde önemli yeri olan iki tâne Behçet daha olduğunu biliyor musunuz?
Birisinden Tıp Bayramı’nı konuşurken bahsetmiştik gâlibâ, ama adını tam olarak hatırlayamadım Hocam!
Âferin Zeynep Hanım! Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi demek istediniz! Peki diğer Behçet?
Bilemedik Hocam!
Yakın târih bilgisi bu işlere yarar arkadaşlar! Dr. Behçet Uz, birkaç defâ İzmir Belediye Başkanlığı da yapmış, ilk sağlık bakanlarımızdandır. İzmir fuarının bânîsi olup çocuk hastalıkları uzmanıdır.
İzmir’de bu isimde bir hastâne olduğunu duymuştum Hocam!
Âferin Nâdire Hanım! Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastânesi, ülkemizin önemli eğitim hastânelerinden birisidir.
Bânî ne demek Hocam?
Binâ eden, kuran, oluşturan anlamlarına gelir. “Bugün bu kadar yeter, yarına daha beter” diyelim. Hoşça kalın arkadaşlar!