Şehrin tanınmış psikiyatri uzmanlarından olan doktor, günün son hastasını sabırla dinledi. Karşısındaki, dertli bir insan olmanın ötesinde bütün dünyanın gam yükünü çekmek zorunda olan bir mahkumdu sanki! Anlattı, anlattı, anlattı, “derdim çoktur hangisine yanayım” doktor bey diye bitirdi! Psikiyatrist sakin bir eda ile hastasına geniş açıklamalarda bulundu, güzel bir reçete düzenledi ve “geçmiş olsun, bu tedaviye bir ay devam edelim, sonra bir daha görüşelim” diyerek hastasını uğurladı.
Hasta tam kapıdan çıkarken doktor; “Beyefendi bir dakika! Ben akşama kadar sizin gibi dert yüklü bir çok insanı dinliyorum, hepsinden de azar azar etkileniyorum. Dolayısıyla günün sonunda bende de bir gerilim oluşuyor. İki sokak aşağıda bir sirk var, o sirkin de muhteşem bir palyaçosu var. Eve gitmeden o sirke uğruyorum, yarım saat kadar o palyaçoyu seyrediyorum. Öyle komiklikler yapıyor ki neredeyse yerlere yatıp yuvarlanacağım! Gösterinin sonunda dertten kederden kurtulmuş olarak evimin yolunu tutuyorum. Size de ara sıra o sirke uğramanızı, o palyaçoyu mutlaka izlemenizi tavsiye ederim” dedi.
Yüzü keder yüklü hasta, hafifçe gülümsemeye çalıştı ve “ O palyaço benim doktor bey!” diye mırıldandı.